Python’u bulan kişi Guido Van Rossum olarak biliniyor. 90’lı yılların en başında Hollanda’da yaşayan Rossum tarafından geliştirilmiş olan programlama dili Python, yazılımcıların sevmiş olduğu bir gösteriden adını almıştır. Nesne yönelimli, yüksek seviyeli, etkileşimli, modüler ve yorumsal bir dil olan Python oldukça fazla sayıda işi az ad kod satırı kullanarak yapmayı sağlamaktadır. Programlama dilleri, insanların mantığıyla makine mantığı arasındaki iletişim köprüsü işlevi görmektedir. Herhangi bir programlama dilinin makine mantığına yaklaşabilmesi demek, makinenin çok daha üzerinde çalışacağı anlamını ifade etmektedir. Ancak makine mantığına oldukça fazla yaklaşmak insan mantığından daha çok uzaklaşmayı gerektirmektedir. Bu tarz durumlarda da insanlar için bu dili öğrenmek oldukça zor bir hale gelmektedir.

Python programlama dilini oldukça farklı hedefler için kullanmak mümkündür. İlk önce Python salt ve ansible gibi araçlar ile sistemsel ihtiyaçları ve yapılandırmayı sağlayan, web tarayıcıları ve uygulama GUI’leri ve etkileşimleri otomatik bir şekle sokan özellikler bulunmaktadır. Script oluşturabilmek ya da otomasyon yapabilmek Python söz konusu olduğunda buz dağının sadece görünen kısmı olarak hafızalarda yer ediniyor. Python kullanıp, çoklu platformlara GUI uygulamaları ve konsol uygulamaları oluşturmanız mümkündür. Bunların her birini kurulum dosyası olarak kullanmakta mümkündür.